Star Wars I-II-III ve totaliter siyaset

Star Wars’ın totaliterliğe yenilen demokrasisi üzerinden, günümüz politikası üzerine ne düşünebiliriz? Totaliter rejimler ve günümüz Türkiyesi ile bu hikaye arasında benzerlikler bulacak miyiz? Bu sorular verimli bir tartışma sağlayabilir mi?

Star Wars filminde, politika önemli bir etkendir. Özellikle Star Wars serisinin ilk üç filminde, totoliterleşen bir rejimin gelişimini görürüz. Sith Lordu gizli emellerini Jedi’lardan ve senatörlerden gizleyerek, cumhuriyeti totaliter bir rejime dönüştürür ve bu yolda en önemli Jedi’lardan birisini de kendi saflarına katar. (Anakin Skywalker: Üçüncü filmin sonunda Dart Vader’a dönüşecek karekter.)

İmparator, demokrasinin araçlarını kullanırken emellerini nasıl gizleyebilmişti? Demokrasinin ve cumhuriyetin zaafı mıydı bu? Peki cumhuriyete bağlı bir Jedi şövalyesi olan Anakin Skywalker, nasıl olup da demokrasiye ihanet etmişti? Kişisel zaafları, seçimleri ve düştüğü tuzak; evrenselden uzaklaştığı için mi onu içine alır? Kişisel olanla evrensel olan politik alanda nasıl çatışır ve bu çatışma neler doğurur?

Bu yazıda, Star Wars’ın ilk üç filmindeki politik gelişim üzerine düşünelim ve Luke Skywalker’ın peşine düşmeden önce, cumhuriyetin nasıl yıkılmayabileceği üzerinde duralım. Cumhuriyet kurtulabilir miydi? Bu çöküşte Jedi’ların hataları nelerdi? Ve bizim bugün Türkiye politikasında yaşadıklarımızla bu konu arasında nasıl ilişki kurulabilir?

Star Wars ve Anakin’in ihaneti

Anakin Skywalker, 4. – 5. ve 6. filmlerde karşımıza zalim galaktik imparatorluğun en önemli komutanı olan Darth Vader olarak çıkar. Fakat aynı karekter, ilk üç filmde, güce dengeyi getireceği kehaneti yapılan kurtarıcıdır. Bu karakterin gelişimi, Star Wars evreninin merkezinde yer alır.

İlk üç film boyunca, Cumhuriyet ayrılıkçıların tehditi altındadır. Fakat dışarıdan ve belirsiz bir tehdittir bu. Asıl tehlikeli olansa, tehditin bir akıl tarafından yönlendiriliyor oluşudur.

Ayrılıkçı hareket içerisinde kötücül Sith lordlarının izini bulur ve önemli kayıplar vermelerine rağmen, birkaç Sith lordunu öldürmeyi başarır Jedi konseyi. Fakat usta Sith lordu bir türlü bulunamaz ve planları deşifre edilemez.

Ama Sith lordu, en büyük tuzağı kurmuştur. Kendisini gizleyen imparator, Jedi’ların umudu Anakin’i karanlık tarafa çekmeyi başarır. Çok önemli bir hamledir bu. Böylece imparator hem güç bakımından, hem de vicdanı üstünlük bakımından kazanmış olur.

İmparator, Horus’un gözü hikayesinde Seth’in uyguladığı stratejiyi uygular. Seth, önce Horus’un gözüne, yani vicdana saldırmış ve onu karanlık tarafa çekmeye çalışmıştı. Bunun yolu ise Horus’un vicdanını, yani evrensele ve evrenselle bakışını yok etmekti. Fakat Seth’in başaramadığını Sith lordu başaracaktı.

Öyleyse şunu soralım: Anakin neden yenildi? Evrenseldir hamlesini neden yapamadı? Ve Jedi konseyi için aynı soruyu soralım: Jedi’ların başaramadığı ve imparatorun başardığı neydi?

Star Wars ve totaliter rejimin kuruluşu

Anakin neden başaramadı? Güzel bir soru bu, ama ben soruyu şöyle sormak istiyorum: Sith lordu nasıl olup da herkesi tuzağına düşürdü? Bu soruyu tercih edeceğim, çünkü Anakin’in eski Yunan tragedya karekterleri gibi çok kapsamlı ve başarılı bir tuzağa düşünüldüğünü iddia ediyorum.

Anakin’i, dolayısıyla Darth Vader’ı ne kadar sevsek ve Star Wars evrenindeki en güçlü Sith lordlarından olduğunu kabul etsek de, onun dikkate değer bir kötü karekter olduğunu düşünmüyorum. Vader daha ziyade dramatik bir karakterdir, insanı zaafları vardı ve baş edemediği olaylar küçümsenemezdi. Evet, kendine fazla güveniyordu, fazla kararlı ve fevriydi; ama içine düştüğü labirent ondan daha güçlüydü.

Yunan trafedya karekteri Oidipus gibi kaderin elinde bir oyuncağa dönüşmüştü Anakin. Bu yüzden Darth Vader Erlik, Voldemort, Sauron, Raistlin Majere, Seth gibi karakterlerle karşılaştırılabilecek bir kötü kahraman değildi.

Anakin, Usta Yoda ve Obi Ban Kenobi (6. film)

İmparatorun hamlelerini izleyelim öyleyse. Ne de olsa ilk üç film onun komplosuydu ve komplosuna Jedi konseyini bile sürüklemişti. (Tabii Sith’lere ve karanlık tarafa özgü gizleme / gölgeleme yeteneği sayesinde.)

İmparator, ilk üç film boyunca siyasal gelişmeleri hem kamusal görünürlüğü ve kimliği olan siyasetçi (önceden senatör, sonra başkan Palpatine olarak); hem de gizli kimliği olan Sith lordu olarak yönlendirir. Bu ikili oyunun gücü, imparator dışındaki herkes için yıkıcı olur.

Ama imparatorun atacağı asıl zar ve asıl oyunu, Anakin’in karanlık tarafa geçişidir. Palpatine, tam da Seth’in yapmak istediği şeyi başarmıştır. Evet, yönetimi ele geçirip cumhuriyeti feshetmesi yıkıcıydı imparatorun. Ama onun asıl zaferi bu değildi.

İmparatorun asıl yıkıcılığı, Jedi düzenini bir Jedi’a, Anakin Skywalker’a yıktırmasıdır. Jedi tapınağın Anakin yakar ve çocuk Jedi’ları Anakin öldürür. Oysa Anakin, güce dengeyi getirmesi umulan kahramandı.

Peki imparator, Jedi’ların prensini nasıl kendi tarafına çekmişti?

Anıl Salar, Star Wars emperor eskiz

İmparatorun oyunu ve evrensellik

İmparator, Anakin’i yanına çekmek için onun bireysel zaaflarını kullanmıştı. Burada çok kapsamlı bir drama işler. Anakin’in karanlık tarafa geçişi, annesini kum insanlarından kurtarma çabasına kadar uzanır.

Anakin önemli bir Jedi görevi esnasında, uzun süredir annesinin acı çektiği kabuslar gördüğünden, görev yerini terk eder ve annesinin yaşadığı gezegene ulaşır. Annesine ölümünden hemen önce erişir Anakin ve annesi kollarında ölür. Nefretle dolan ve intikam isteyen kahraman, tüm kum insanlarını, kadın ve çocuklar da dahil olacak şekilde öldürür.

Bu olay sırasında bir Jedi’ın yapmaması gereken bir şeyi yaptığının farkındadır Anakin. Öfkeyle hareket etmiş ve intikam arzusunu doyururken kendini sınırlandıramamıştır.

Yıllar sonra yapacakları da bir rüya ile başlayacaktı. Rüyasında karısının doğumda öldüğünü gören Anakin, onun için ölümü yenme arzusuna kapılır. Sith lordu olan imparator ise, karanlık tarafin ölümü yenme gücü olduğunu ona anlatarak aklını çeker.

Aynı dönem, siyasi arenada da bir çatışma içindedir Anakin. Palpatine onu Jedi konseyine danışmanı olarak atarken, Jedi konseyi de ondan Palpatine aleyhine casusluk yapmasını ister. Anakin Jedi’ların vicdanı üstünlüğünden şüphe etmeye başlar bu dönem. Sith lordunun gölgeleme büyüsünü anlamayan ve bu yuzden gözünün önündeki getçeği göremeyen Jedi konseyi ise, ne cumhuriyete ne de Anakin’e yeterince yardım edemez.

İşte tüm bu karmaşanın içindeyken ve kafası tamamen karışmışken, zorlu bir seçim yapmak zorunda kalır Anakin. Jedi’ların darbe girişimi sırasında Palpatine’in ofisine giden Anakin, usta Windu’nun Palpatine’i öldürmek üzere olduğunu görür.

Bu dövüşün ilk kısmında diğer üç Jedi ustasını bir hamlede öldüren Palpatine, bu sahnede zayıf yaşlı adamı oynayarak Anakin’in acımasını kazanır. Palpatin aynı zamanda eşini ölümden kurtarması için tek çarenin kendisi olduğunu söyler ve Anakin’in kabuslarını yardıma çağırır.

Anakin Usta Windu’ya onun yargılanması gerektiğini söyler. Zaten Windu’yu Palpatin’in bir Sith lordu olduğunu söyleyen de Anakin’dir. Ama Windu, bu noktada evrenseli askıya almak ister: Yargı Palpatin’in elinde olduğundan, en iyi seçenek onu orada öldürmektir. İşte bu hamle, Windu’nun sonu olacaktır.

Anakin, bu hamleyle birlikte Jedi konseyinin cumhuriyetin değil, kendi iyiliklerinin peşinde koltuğuna karar vererek usta Windu’ya karşı hamle yapar. İmparator bu fırsattan istifade ederek Windu’yu yok eder.

Anakin bu anda oyunu sezer ve ne yaptım ben diye feryat eder. Ama seçimini yapmıştır. Artık karanlık taraftadır, ustasının önünde diz çöker ve yeni görevini yerine getirmek için yola çıkar.

Anakin, evrenseli ıskalayarak kendi kabuslarının peşinde düşer ve karanlık tarafa geçer. Ama bu tam da, usta Windu’nun yasayı yani somutlaşmış evrenseli askıya alarak, evrenseli gerçekleştirme hamlesini yaptığı sırada gerçekleşir. Evrensel olmayan, evrensel olmayanı kolayca yargılar çünkü. İmparatorun asıl oyunu, çatışmayı bu bakış açısından Anakin’e gösterebilmesidir kanımca.

Yani Palpatin’in asıl gücü, evrenseli ve vicdanı, kendisini vicdana ve evrensel doğruya adamış bir şovalyeye yıktırmasıdır.

Anıl Salar, Star Wars rebels eskiz

Star Wars, kötülük ve bencillik

Tam bu noktada, bir özgürlük savaşçısının nasıl olup da imparatorun prensi haline geldiği sorusunu soralım. Jedi’lar diğerkamdı ve adalet savaşçısıydı. Anakin bu ilkelere hem Jedi olduğu dönemde, hem Sith lordu olduğu dönemde inandı belki de. Sadece adaletin nasıl sağlanacağına ilişkin görüşü değişmişti.

Star Wars evreninin kötüleri olan Sith’lerin hedefi, yönetimi ele geçirmek ve totaliter bir rejimde yönetici olmaktır. Buraya kadar, hedef güç elde etmek olarak görünür. Fakat karanlık taraf, diğer fantastik anlatılarda da olduğu gibi ölümü yenmek, ölümü ertelemek ya da ölümden dönmek gibi güçleri de kazanmaya çalışır.

Peki Darth Sidius’un da sık sık sorduğu gibi, Sith’lerin Jedi’lardan ne farkı vardır? Bir açıdan her ikisi de güzel için mücadele eder. İkisi de kibirli, güçlü ve kendine güvenlidir. Her ikisi grup da katı bir kurallar bütününü takip eder.

Farklılık, hedef ve yöntemlerle ilişkilidir. Sith’ler gücü kendileri için ister, Jedi’lar ise doğruluk ve adalet için. Sith’ler merkezi yönetimi hedefler, Jedi’lar ise cumhuriyeti korur. Sith’ler yaşama ve küçük türlere karşı duyarsız ve makineleşmiştir, Jedi’lar ise yaşamın tümüne saygı göstermeye çalışır.

Aslında bu hedefler zaman zaman karmaşıklaşabiliyor. Aynı Anakin Skywalker gibi Kont Dokuu da eski bir Jedi şovalyesidir ve cumhuriyetin yozlaşmasından dolayı ona olan inancını yitirip Sith’lere ve ayrılıkçılara katılmıştı.

Belki de 7. filmde Jedi’lara inancını yitirdiğini ve Jedi’ların da Sith’lerle birlikte ölmesi gerektiğini soyleyen Luke Skywalker haklıydı. Fakat yine de Jedi’larla Sith’ler arasında temel düzeyde bir farklılığın olduğunu kabul etmeliyiz.

Bu farklılık, Jedi’ların evrensel ve katılımcı bir aklı savunmasıdır. Bu akıl, hedeflere kontrollü şekilde ulaşılmasını da içerir. Sith’ler ise evrenseli ancak az sayıdaki insanın güç kullanarak ve totaliter bir rejimle gerçekleştirebileceğine inanır.

Yani Star Wars evrenindeki kötülük, sınırsız gücün bireysel ölçekte elde edilmesi ve kullanımı ile ortaya çıkar. Bu ise yönetim sistemi olarak totaliter sistemle gerçekleşir. Bu sistemde en önemli yöneticilerden olan Dart Vader’dan (Vader’ın kıyafetindeki düğmeleri hatırlayalım) en alt kademedeki Stormtrooper’lara kadar herkes makineleşmiştir.

Bu noktada Star Wars evreninde kötülüğün, bireysel bir hamle ile ortaya çıksa da korkunç bir yabancılaşma ile sonuçlandığı açıktır. Bireysellik hamlesi, tüm toplumun bireyselliğini yitirmesi ile sonuçlanır. Bu yeni düzende, herkesleşir insan. Kötülük bu yüzden bireysellikle başlar ve herkesleşme ile sonuçlanır.

Bu yaklaşım aslında, Yunan felsefesindeki kötülük anlayışı ile benzerdir. Kötülük, cahillik ve bencillikle başlar.

Kötülük, cahillik ve bencillik

Platon, bilge insanın kötülük yapmayacağını söyler. Yunani felsefeye göre, kötülük cahillik ve bilgisizlik ile ilgilidir. Bu düşünce, kötülüğün çeşitli ölçeklerde düşünülmesine olanak sağlar.

Kötü insanda ölçülülük erdemi eksiktir. Bu da onun hem kendisi, hem etrafındakiler, hem de toplumsal ölçekte doğru eylemde bulunmasının önüne geçer. Kötülük, toplumsal ölçekteki bir ahenksizlikle ilişkilidir.

Spinoza’da ise benzer bir düşünce, yine harmoni üzerinden gelişir. Spinoza’ya göre kişi için iyi olan onun yaşam gücünü arttıran, kötü olan ise yaşama gücünü azaltandır. Benzer şekilde toplumsal ölçekte de, harmoniyi azaltan kötüdür.

Bu teori, bireysel çıkarla toplumsal ortak yararın çatıştığı durumlar örnek gösterilerek çürütülemez. Çünkü bu ölçeklerden herhangi birinin harmonisini bozan olay, orta ve uzun vadede diğerini de etkiler. Örneğin inşaat sektöründe, deprem yönetmeliğinin sağlıklı uygulanmaması sebebiyle bazı müteahhitler kısa vadede fazla kar edebilseler de, orta uzun vadede kendileri de sağlıklı evlerde yaşayamayarak bunun bedelini ödeyebilir.

Bu yoldan kötülük, bireysel ve toplumsal harmoniye zarar verilmesi olarak tanımlanabilir. İşte Star Wars’ta imparator ve Sith lordları bu harmoniyi bireysel tercihleri ve eğilimleri yüzünden bozdukları anlamda kötüdür. İşte tam da bu yüzden, kötülük ve totaliterlik iç içedir.

Klasik mitlerde de belirtildiği üzere, Neolitik Dönemde içine düşülen arzu dünyasında insan ve Şeytan birlikte bir sınavdan geçeceklerdir. Cennetin olumsuz dünyasına dönüş bu rekabetin sonunda elde edilecektir. Bu andan itibaren, arzu günahkarlığın yollarına döşenen taşlara dönüşmüş, şeytan hep ayrıntıda gizlenmiştir. Fazlasını, aşırısı talep etmek, şeytanla işbirliğine bağlanmış, haddini bilme, ölçülü olma, toplumsal normlara belirlenir olmuştur.

Homo Narrans, İsmail Gezgin, s.201

Totaliter rejimler ve kötülük

Star Wars evreninin kötüleri, doğrunun tek bir şekilde ve kendi egemenlikleri altında gerçekleşeceğine inanır. Burada iddia, katılımcılığın zayıflık ve karmaşa doğuracağıdır. Bu yüzden Darth Vader, evrene ideal düzenin kararlılıkla ve tek bir merkez tarafından getirilebileceğini düşünür.

Oysa bu yolla ulaşılmak istenen ideal, imkansızdır. Çünkü mutlak iktidar, mutlak yozlaşma ve mutlak duyarsızlık getirir. Hedefe ulaşmak için söylenen faydalı yalan, bir yöntem olmaktan çıkacak bir yaşam biçimine dönüşür. Ve araç olan totaliter siyaset, kendisine totaliter bir dünya kuruverir.

Bu noktada Arendth’in kötülüğün şeffaflığı kavramını hatırlayalım. Arendth İsrail’deki Nazi subayı duruşmalarını izler ve Nazi’lerin suçu doğallıktan emir komuta zincirine attıklarını gözlemler. Makinenin her üyesi, bu üyeler yüksek rütbeli generaller bile olsa, sadece emirleri uyguladıklarını söylemektedir. Bu söylem, onları vicdanı olarak da rahatlatmaktaydı belki de.

İşte tam da kötülüğün ve sorumluluğun bu görünmezliğine, kötülüğün şeffaflığı der Arendth. Bu şeffaflık çekicidir, çünkü özgürlük ve sorumluluğun ağırlığından kurtarır insanı. Herkesleşmek hafifletir.

Star Wars evreninde Sith düzeni, totaliter dünyaya göndermelerle doludur. İmparatorluk askerleri, herbirini aynılaştıran maskeler takar. Öyle ki Sith liderleri Darth Vader ve Kylo Ren bile maske kullanır.

Askeri ve fazlasıyla disipline edilmiş bir dünyadır bu. Benim bu bağlamda en çok hoşuma giden detayda, Darth Vader’ın kostümünün göğsündeki düğmelerdir. Çok büyük bir liderin bu şekilde yarı droid / yani yarı makina olarak var edilmesi bu ana fikri çok iyi anlatır.

Anıl Salar, Darth Vader büst eskiz – 2

Sonuç: Star Wars, totaliter siyaset ve Türkiye

Sonuç olarak, Star Wars evreninde kötülüğün totaliter siyaset ile ilişkili olduğunu görürüz. Bu ise kolektif ruhtan kaçış ve bireysellik / bencillik ile ilişkilidir. Çünkü totaliteryanizmde çoklar bir’de erir ve herkesleşir.

Yani totaliter siyaset, çokluğu ve çevrelliği; en nihayetinde de evrenselliği ıskalar. Yani akıldan duygulara ve hislere geri düşülür burada.

Yani totaliter rejimler, evrenseli bilinçli olarak ıskalar. Anakin’e kulak verelim. Anakin, evrene düzen vermek için cumhuriyetin yol açtığı ayrılıkçılığa güç ve iktidarla engel olmak ister.

Bu noktada faşizmin ve totaliter siyasetin, evrenselin özel bir tarzda askıya alınması olarak görülebileceğini anlıyoruz. Bu tespit, derinlemesine tartışılmaya muhtaçtır. Ama ilginç olan, özellikle günümüzün Türkiyesi’nin bu durumu çok iyi örneklemesidir.

Ülkemizde farklı görüş ve inanıştaki insanların, birbirlerine yaklaşırken evrensel ilkeleri sık sık askıya aldıklarını görüyoruz. Dar’ül Harp görüşü bunu çok iyi örnekler. Bu görüşe göre bir inanışa sahip insan, ülke değerlere ilişkin bir savaş durumu içerisindeyse her türlü yalanı söyleyebilir, her türlü hileyi yapabilir ve takiyye yapabilir.

Bu görüş, ya bizimle aynı görüş ve değerlere sahip olacaksan, ya da öleceksin mottosu ile ifadesini bulur. Bu motto bireysellik ve farklılığa savaş açar, herkesleşmeyi savunur. Bu aslında totaliter ve aynılaşmış dünyaya çağrıdır. Bu çağrı, tam da farklılıkları yok ettiği, rasyonel ve sürdürülebilir olmadığı, bireysel ve toplumsal harmonimizi ve güçlerimizi azalttığı için kötüdür. Totaliter olan, yani Leviathan’la her birimiz hem içimizde hem de toplumsal hayatta savaşmak zorundayız.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com’da Blog Oluşturun.

%d blogcu bunu beğendi: