Astrolojiyi günümüzde sevimli bir batıl inanç olarak görebiliyoruz. Peki astrolojinin kutsallıkla ve mitosla ilişkisi ne? Modern olmayan insan astrolojiyi nasıl görüyordu? Yıldızlara ilişkin bir öğreti olan astroloji bilim öncesi dönemin hem kozmogonisine hem de bilimine dahildi. Astroloji nedir? Astroloji bilim midir? Bugün astrolojiyi nasıl değerlendirmeli?

Astrolojinin simya gibi bilinöncesi öğretiler ve dinlerle yakın ilişki içinde olduğunu biliyoruz. Arkaik insan, uyumadan önce gökyüzüne bakarak geçirdiği uzun saatlerde pek çok hikaye kurmuştu. Ve bu hikayelerin, yeryüzündeki olaylarla arasındaki paralelliği hayal etmişti.

Hayal gücü insanın en büyük güçlerinden biri. Ama hayal gücü ihtiyaçla birleştiğinde yenilmez olur. Astrolojinin gücü, arkaik insanın hikayeleri bir rehber olarak kullanmasından geliyordu. Astroloji nedir sorusunu sorduğumuzda, burçlardan çok bu ihtiyaçları göz önüne almak durumundayız.

Günümüzde ise yeni bir problem doğar. Modern insanın astroloji ile ilişkisi hakkında ne düşünmeliyiz? Astroloji bilim midir sorusu, modern insan için olumsuz cevaplanacağına göre; astroloji ile ne elde etmekteyiz? Neden hala yıldızlara soru soruyoruz?

Astroloji nedir ne değildir

Gökyüzü insanları hep heyecanlandırdı. Astroloji, kabaca gökyüzündeki gezegen ve yıldızların dünyadaki olaylar ve insanların kaderi üzerinde etkili olduğu inanç ve bu inanca dayalı öğreti ve pratiklerdir. Astroloji modern insan tarafından çoğu zaman bir eğlence kaynağı ya da batıl inanç olarak görülür. Yine de kadercilik inancını tamamlayıcı bir öğretidir.

Fakat arkaik insan için, astroloji hem bilim hem de kökenlere ilişkin bir mitolojiydi. Astroloji ile doğanın takvimi ve döngüleri takip ediliyordu. Bunun faydası tarım gibi arada doğru zamanda sulama vs. yapılabilmesiydi. Ama astroloji, bu tekniklerle sınırlı değildi.

İnsan ortaya çıktığından beri gökyüzüne baktı ve onun güzelliğinden etkilendi. Uyumadan önce geçirdiği uzun saatlerde, insanlık yeni hikayeler uydurdu ve bunları sonraki nesillere aktardı. Bu etki, insanın hayalgücünü besledi ve insanlık, anlayamadığı doğa güçleri ve insan denen bilmeceyi hikayeleştirdi.

Astroloji nedir

Sonuç olarak, astrolojinin eski insanların doğa olaylarını gözlemlemek amacıyla kullandıkları bir tür ilkel gök bilimi olduğunu, ama aynı zamanda astrolojinin mitoloji ile dolu olduğunu söyleyebiliriz. O halde astroloji bilim dalı mıdır sorusunun cevabı olumsuz. Astroloji bugün bilim değildir.

Ama bugün hala pek çok insan, gelecekleriyle ilgili karar verirken ya da sevdikleri kişi ile kişilik uyumlarını değerlendirirken astrolojiden yararlanıyor. Bu olsa olsa bir tür entertainment ya da edebiyattır. Ama astroloji gibi inançların, akla inancı zayıflatması gibi tehlikeli etkileri de olabilir. O yüzden astroloji nedir ne değildir sorusu, sandığımızdan daha önemli olabilir. Gelin, astrolojinin işaret ettiğimiz yönlerini tartışalım.

Takvim yapılması ve astroloji

Astroloji, arkaik insan için son derece gerçek ve elzemdi. Çünkü tarım yapmaya yeni başlayan ilkel çiftçi ve av hayvanlarının göç dönemlerini tespit etmek isteyen ilke avcı, zamanı takip etmek zorundaydı. Zamanın döngülerini ve mevsimleri takip edebilmek, hayat memat meselesiydi.

Fakat insanlar, zamanın dönüşümünü hikayeleştirerek dünyasına sokuyordu. Mevsimlerde ilgili en önemli efsaneleri hatırlayalım. Demeter’in kızı Persepone kışın Hades’in yanına yer altı dünyasına dönerken, yazın yeryüzüne döner. Tarım tanrısı Demeter’in sevgili kızına kavuşup bereketlenmesi, insan için doğanın dönüşümünün hikayeleştirilmesiydi.

Peki neden hikayeleri kullanıyorduk? Her şeyden önce, insan aklı hikayeleştirerek kayıt tutma eğilimindeydi. Yazı bulunacak ve bilginin aktarılması için kullanılacaktı evet. Ama yazı, hem hızlı şekilde yaygınlaşmadı. Hem de yazının bulunmasından önce de insanlar, yüzbinlerce yıl sonraki nesillere bilgi aktardılar.

Bu noktada astroloji bilim midir sorusunu tekrar soralım. Astroloji, gökyüzünün hareketlerini hikayeleştirmiş ve zamanı kullanılabilir kılmıştı. Bu anlamda ilkel insan için, bilimin sunduğu bazı faydaları sunuyordu. Arkaik insan, astrolojik dönüşümleri takip ederek uygun zamanda tohumları ekiyor, hayvanların göç yollarında doğru zamanda pusu kuruyor ve karnını doyurabiliyordu.

Yani aslında ilkel insan için, astroloji sözlü olarak aktarılan bir bilgi kaynağıydı. Astroloji tecrübi bilginin toplanmasına ve hikayeleştirilmesine dayanıyordu. Bu açıdan bir tür pseudo (ilkel) bilimdi. Üstelik bu anlatı bütünü, pratik kullanımı yanında, toplumun yeni üyelerine kültürel ilkeleri de aktarıyordu.

Ama astrolojinin güçlü bir inanç olması, aynı zamanda döneminin kozmogonisi (evren tasavvuru) ile ilişkili olmasına da dayanıyordu. Aristoya ve arkaik kültüre dayanan bu çevren, dönemin kültürü için hazır bir altlıktı.

Astroloji ve kozmogoni

Astroloji geçmiş dönemin dünya tasavvuru ile de yakından ilişkiliydi. Peki bu kozmogoni, neden gökyüzüne yüce değer veriyordu? Astroloji neden soylu bir bilimdi antik dünyada?

Aristo fiziği, yeryüzündeki ve gökyüzündeki hareketin doğasını kati şekilde ayırır. Eski bilim insanları, gezegenlerin dairesel hareketi ile takvim yapabildiklerinden, bu hareketin mükemmel olduğunu düşünüyorlardı.

Yeryüzündeki hareket ise doğrusal ve sınırlıydı. Eski insanlar gökyüzündeki sonsuz hareketin tanrılarla ilişkili olduğunu düşündü. (Newton’un çekim yasası ve kuantum fiziğinden habersizdir.)

Eskiler takvimlerin sapmalar içerdiğini fark etmişlerdi aslında. Fakat kendi hesaplarının yanlış olduğunu düşünuyorlardı. Retro gibi anomaliler ise tanrıların öfkesine ya da tanrısal kaosa yoruluyordu.

astroloji nedir ve mitoloji ile ilişkisi ne

Buradaki karşıtlık, gökyüzünün mükemmelliği ile ay altı alemin bozuluş ve çürümeye tabi olması arasındaydı. Tanrılar gökyüzündeydi ve insanların kaderi üzerinde güç sahibiydiler. Aksi halde bu kadar hastalık, kötülük be adaletsizlik nasıl açıklanabilirdi?

Astroloji işte bu anlatıya yaslanarak güçlenmişti. Bu bakımdan astrolojinin çağının bilgi çerçevesinin bir sonucu olduğunu da söyleyebiliriz. İnsanlar tanrıları sakinleştirmek ve geleceği öngörebilmek için, astroloji öğrenmek istiyorlardı. Yani astroloji bilim midir sorusunun cevabı, geçmişe baktığımızda onun hem teknik bir bilgi hem de kültürel bir motif olduğudur.

Astroloji ve iktidar

Bu kozmogoniye paralel olarak, astroloji pseudo bilimiyle ilgilenmenin, eski insanlara  sembolik bir güç verebildiğini de görüyoruz. Çünkü gökyüzü kutsal ve değişmez olduğundan, astrolojiyi bilen ve kullanan insan, modern öncesi dünyada güçlü sayılıyordu.

Bu yüzden devlet yöneticileri ve yeni devlet kuranlar, bir rasathane de kurardı. Bunun sebeplerinden ilki zamanın ölçümü ile ilgili sebeplerdi. Örneğin tohumların yanlış zamanda ekilmesi, ülkeye çok büyük zarar verebilirdi.

Ama astroloji aynı zamanda, tanrıların niyetlerinin anlaşılmasi için de kullanılıyordu. Çünkü modern öncesi insan için, tüm doğa ruhlarla doluydu. Bu yüzden iktidar sahipleri, rasathane kurar ve yanlarında müneccimler bulundururdu. Fakat rasathane kurmanın sembolik bir anlamı da vardı. Eğer küçük bir yönetici rasathane kurdurursa, onun daha geniş alanlara hükmetmek istediği anlaşılırdı.

Astroloji bilim midir? Astroloji & zaman

Bu noktada ilginç olan şudur. Zamanın kendisi insan için halihazırda bir bilmecedir. Agistinus’un söylediği gibi, zamanın ne olduğunu sormadıkça bilirim, sorduğumda ise onun ne olduğunu bilemem.

Zaman felsefe tarihinde, 20. yüzyıla kadar çok ağırlıklı olarak işlenmemişti. Kant, kategorilerin oluşumunun temelinde zamanın olduğunu söylemişti. Heidegger ise insanın (Dasein) zamansallık olduğunu söyleyecekti. (Bknz. Heidegger neden önemli bir felsefeciydi?)

Arkaik insan içinse zaman konusunda temelinde ayrım, chronos ile chairos arasındaydı. Chronos takvime dayalı, ardışık zamanı işaret eder. Chairos ise anın içinde sonsuza genişleyen, döngüsel ve derin zamandır.

Astrolojinin kökensel hikayeleri aslında chairos la ilgilidir. Bunlar kutsal zamanda geçer. Tanrıların bilgelik vermesi, insanın ölümsüzlüğü kaybetmesi, tarımın öğrenilmesi, cennetten kovuluş… gibi hikayeler, insanların kendi sınırlarını ve doğanın sınırlarını öğrendiği, kökensel durumlara işaret eder.

Ben kendi adıma, astrolojinin aslında bu kökensel ve kutsal zamanda geçtiğini düşünüyorum. Gökyüzünün insanı etkilemesi, pratik hayatta değil; kökensel ve charotik düzlemde anlam ifade eder. Astrolojinin gündelik hayatla ilgili batıl inanç düzeyindeki tezahürleri ise, bence bu temel anlatıların bozulmuş halidir.

Bu yüzden astroloji bilim midir sorusunun cevabı, bence olumsuz. Evet, takvim yapmak teknik bir konudur. Ama astrolojinin ilişkili olduğu şey, daha çok insanlığın kökensel hikayeleridir. Yani mitolojidir. Ama bugünden bakarak mitoloji olarak adlandırdığımız şeyin, arkaik insanın gerçekliği ve kutsalı olduğunu da atlamamak gerekir. Astroloji nedir sorusu bu yüzden hiç de basit değil. Belki de bu soruyu cevaplamak için, sandığımızdan daha çok çaba harcamalıyız.

Astroloji ve simya

Astroloji, döneminin kozmogonisiyle yakından ilişkili olduğundan, araştırmamızda her taşın altından çıkıyor. Bu yüzden astroloji nedir sorusunu sorduğumuzda, ister istemez kozmogoniyi takip ederek simya gibi teknik pseudo bilimlere de ulaşıyoruz.

Simyanın doğal oluşum süreçlerine müdahale etmeye sağlayan bir uygulama olduğunu kabul eden Paulus de Tarento, metallerin fiziksel gerçeklikleri ile bağlı oldukları yıldızlar arasındaki etkileşimi de teyit eder. Bu bağlamda, Güneş altın, Ay gümüş, Satürn kurşun, Mars demir, Merkür cıva, Venüs bakır ile ilişkilendirilir.

Rönesans ve Simya, s.84, Nilüfer Öndin

Öyleyse kurucu ve temel hikayelerin, insan kültürünün çeşitli ölçeklerinde ortaya çıkabildiğini söyleyebiliriz. Hermes Trismegustus’un söylediği gibi, yukarıda olan aşağıda olan gibidir. Gökyüzü ve yeryüzü, evren ve insan birdir ve birbirini etkiler.

Geçmişte makro ölçekle mikro ölçeği, kutsal olan birbirine bağlıyordu. Bugün ise bu bağlantıyı kuantum mekaniği ve diğer bilimsel teorilerle kurabiliyoruz. O yüzden modern öncesi insanın, yeryüzündeki olaylarla ile Gökyüzü arasında paralellik kurması anlaşılırdır. Çünkü evreni anlamak bir ihtiyaçtır.

Simya gibi hem maddenin arkasındaki gizemle, hem spiritüel sorunlarla ilgilenen bir teorinin, arkaik dünyanın büyük anlatılarından astroloji ile ilişkili olması şaşırtıcı değil. Öyle ki simyacılar, felsefe taşına ulaşmak için yaptıkları deneylerin her bir aşamasını, astrolojinin simgelerinden ilişkilendirmişti. (Bknz. Simyacıların yaptığı uygulamalar)

Astroloji ve burç inancı

Peki ya burçlar hakkında ne düşünmeli? Daha önce burçların ve astrolojik hikayelerin, arkaik insanın gerçekliği olduğunu söylemiştik. Peki modern insan için burçlar ne ifade eder?

Bence olsa olsa hezeyanı ve akla inancın azalmasını ifade ediyor. Kültürün ve toplumun, daha genel olarak insanlığın kendisine bir ideal sunamaması, bireyi kendi mutluluğunu aramaya itiyor. Oysa insan, toplumsal işbirliği azaldıkça daha az mutlu olan bir canlı

Öte yandan işbirliğinin azalması, neoliberal ajanda tarafından da destekleniyor. Yalnızlasan emekçi ve beyaz yaka kesimler, giderek daha çok fakirleşiyor. Bu durum, akla inancın yerini hurafe ve batıl inançlara bırakmasına sebep oluyor. Çünkü kaderci bir yaşam, kaderci inançları getirir. Vice versa. (Bknz. Burç inancı neden tehlikelidir?)

Günümüzde new-age dinlerin ortaya çıkması ve budizm, yogacılık gibi eski öğretilerin güçlenmesi daha geniş bir kültürel krizle alakalıdır. Bununla ilgili bir yazım için bknz. Çetin Çetintaş kitapları neden tehlikelidir?

Sonuç: Astrolojinin tehlikesi

Sonuç olarak, astrolojinin arkaik dönemin anlatılarını içeren bir öğreti olduğunu söyleyebiliriz. Bu sahte bilim, tarih boyunca mitolojinin ve simya gibi öğretilerin önemli bir parçası olageldi. Bence bugün astroloji, insan aklına olan inancın azalmasının bir sonucu olarak güç kazandı. Bu yüzden astroloji nedir ne değildir sorusunun önemli olduğunu düşünüyorum.

Bir Cevap Yazın

Trending

Alçak kültür sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et